Bosna-Hersek, Mostar ve Poçiteli - Gezilecek Yerler




Merhaba,

Mostar, Bosna-Hersek'in en büyük şehirlerinden biri ve Hersek kısmının başkenti. Neretva Nehri'nin tüm güzelliğiyle sardığı muhteşem doğaya sahip bir yer.

Turumuzun 3. gününde Mostar'daydık.

Mostar'a varmadan önce, Zdrava Voda isminde bir resturantta mola verdik. Neretva'nın kenarında kurulmuş, Türk yemekleri bulunan bir mekan. Sabah erken saatlerde olmamız nedeniyle yemek yiyemedik ancak manzara eşliğinde birer Türk kahvesi içtik. Her ne kadar Bosna kahvesi deseler de, bildiğiniz Türk kahvesi tadındaydı. :)
Ancak şekeri içine atmak yerine, fincanın yanında veriyorlar ve kıtlama usulü içiyorsunuz, bu değişikti.


Mostar'a yaklaştıkça hava da ısındı, bulutlar kayboldu. Mostar Köprüsü, Neretva Nehri üzerinde, 1566 yılında, Mimar Sinan'ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından yapılmış. Savaşlarda yıkılmış, tekrar inşa edilmiş. Şu anda UNESCO'nun dünya mirası listesinde.






Köprünün bitiminde, yol bizi çarşıya götürüyor. Ancak nehir kenarına inen merdivenler var. Merdivenleri takip edip köprünün altına indik. Taş mimari, hava, doğa, mavi, yeşil insanı büyülüyor gerçekten.

Yukarı çıkıp çarşıyı gezdikten sonra, yemek yemek için bir mekana girdik. 

 



Yemek için Mostar köftesini tercih ettik. Bol baharatlı, hafif İnegöl köfteyi andıran bir yemek. Porsiyonda 10 tane vardı, yanında da rendelenmiş soğan ve Balkanlar'a has beyaz lahana salatası verdiler. Porsiyon fiyatı 3€ kadardı.



Yemekten sonra tekrar yola koyulduk. Mostar Old Town küçücük bir yer, her yer iç içe. Hemen yakındaki Koska Mehmet Paşa Camii'ne gittik. Namaz vakti olduğu için içeriye giremedik. Mostar, en güzel bu camiinin minaresinden seyredilebiliyormuş.

Sık sık mezarlıklara rastlamak mümkün. Osmanlı döneminden kalma mezarlar da var.

Mostar Köprüsü'ne ve Old Town'a veda edip, Buna Nehri başlangıcına kurulan, Blagaj Derviş Tekkesi'ne vardık.
Burası 1400'lü yıllarda, Anadolu'dan gelen dervişler tarafından İslamiyeti bölgeye yaymak amacıyla kurulmuş bir tekke. İçerisinde Sarı Saltuk türbesi de yer alıyor.

Giriş ücreti 4 KM, bu da yaklaşık 2€ yapıyor. Huzurlu, sakin bir ortam.
Buna Nehri'nin doğuşuna Türk kahvesi eşliğinde şahit olabilirsiniz.



 





Türk köyü olan Poçitelj (Poçiteli) bir sonraki durağımız. Güzel Mostar'dan ayrılıp Poçiteli'ye doğru ilerledik. Hava bize torpil geçmeye devam etti. :)
Vaktimizin kaleye çıkmaya yeterli olmayışı sebebiyle sokak aralarında gezdik. 

Evlerde yaşayanlar var. Hatta benzer mimaride binaların yapımına devam ediliyordu. Bir kısmı butik otel olarak da kullanılıyormuş. Dağ taş nar. Nardan elde edilen ürünler popüler. Nar suyu içmek istedik ancak Kasım ayında satacak kimse yoktu tabii. :(

 
Otelimiz Trebinje şehrindeydi. İsmi, Hotel Leotar. Trebinje minicik bir şehir. Alt alta konumda, 2 aktif caddesi var. Daha çok alış veriş ağırlıklı. Görülebilecek birkaç tarihi yerleri bulunuyor ancak akşam geç saat olması sebebiyle tümü kapalıydı.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.